Yıl sonu gelince hele bir de muhasebesel işlerini rayına oturttuysan gayri resmi tatil başlar kısa da olsa. Yine mesai yaparsın ama yıl sonu aktiviteleri ve keyifli toplantılarla geçirirsin o süreyi. Biz de ekipçe öyle yaptık. Yeni yıl kutlamalarına ve sektörel sohbetlere(dedikodu da yok diyemem) ayırdık yılın son günlerini. Her seferinde de sohbetin son konusu ne olacak bu sektörün hali oldu. Ben de her seferinde göreceğiz dedim ama günün sonunda kendimle yalnız kalınca hakkaten ne olacak diye sordum. Sonuçta bu kadar tırmalıyoruz. İnsan acaba boşa mı kürek çekiyor merak ediyor. Her girişimcinin ortak bir yanlışı vardır. Bazen çalışmaktan amaçlarını unuturlar. Yanlışı tekrarlamak ise aptallıktır.
İlk önce geçmişe bir göz atalım. Geçmişini bilmeyen geleceğe yön veremez ne de olsa. 2014 yılında lisanssız ve lisanslı olmak üzere başlamış GES kurulumları. Sonrasında lisanslı santraller için ihaleler, lisanssızlar için ise kapasiteler beklenmiş ve belirlenmiş. Uçuk katkı payı tutarları taze olan bu sektörde lisanslı yatırımlarına girme cesaretini yıkmış. Fakat yanlış anlaşılmasın bu tutarlar ihale sonucu belli oluyor, silah zoruyla da değil. Kredi garanti fonu kullanıp teşvik alan lisanssız yatırımları ise cebinde 100.000 USD olan için uygulanabilir şekilde tasarlanmış. Ki şunu net söyleyeyim enerji deyince aklınıza gelen ilk 15 Türk firması 100.000 USD’nin yeterli olduğu bir yatırımın yanından bile geçmez. Bu da enerji işi yapmayanların pastada büyük payları olmasına sebep oldu. Kim acaba bu şirketler diye soruyorsanız kolay ulaşamazsınız. Bu durum bile tek başına tedirgin edici değil mi?
Neyse biz konumuza dönelim. Aşağıda kurulu lisanslı projeler hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz. Ne katkı ama değil mi(!) Döviz artıyor, yatırım maliyeti azalıyor, teknoloji gelişiyor falan bir yere kadar bahane olur size söyleyeyim. Ciddi ciddi yanıyor ön lisanslar.
Enerji Bakanlığı 2014 yılından bugüne kadar 600 MW’a denk gelen 6 paketten oluşan lisanslı GES için ön lisans ihalesi yaptı. Bu ön lisanslar 30 aylık lisanslardır. Yapılması gerekenler bu süre içinde yapılmalı ki siz lisans alabilesiniz. Şuan lisanslı kurulu güç 92 MWp, yürürlükteki ön lisansların toplamı ise 297 MWp. Toplarsanız 389 MWp yapar. Bu şu demek daha şimdiden 211 MWp’lik ön lisans çöp olmuş, ki bunların büyük kısmı bizim elimizden geçti, geçmiş olsun. Son verilen ön lisansın ise bitiş yılı 2020. Bakalım 297’de kaç olacak:) Benim tahminim 6-7 projenin(60-70 MW) daha en fazla devreye gireceği yönünde. Bu hesaba göre de ülke olarak lisanslı güneş enerjisi adına ilk projeksiyonumuz %27 oranında başarılı olacak. İyi mi, kötü mü siz karar verin? Sonunda kime göre neye göre demeyi de unutmayın:)
Lisanssıza gelirsek durum fena değil. Tabii ki yatırımcılar için fena değil. Sonuçta EPC ve üreticiler kısa vadeli fırsat adamı ülkemizde. Orta uzun vadede yatırımcı sefasını iyi sürecek gibi. İşin lisanssız tarafı herkesin benden de iyi bildiği kısım olduğu için anlatmak pek haddime değil diyerekten geçiyorum. Ama aşağıdaki grafik buraya kadar anlattıklarımı açıklıyor.

Farkındaysanız ne çatı-cephe kaplamalarından (BIPV, BAPV), ne yenilenebilir enerji transferinden, ne karbon sertifikalarından ne de inovatif FV ürünlerden bahsetmiyorum(bahsedemiyorum). Yakın çevrem hep bunları soruyor meraklı halleriyle. Belki bu yazıdan sonra durumun farkına varırlar:).
Gelelim bizi neler bekliyor kısmına. Sadece BAPV olarak çatı ve cephe kaplamalarına başlıyoruz. Bu iyi haber. Panel üretim fabrikaları da AR-GE’ye önem veriyor(zaten vermeyenler sektöre veda ediyor). YEKA ile de güzel bir fabrika kurulacak gibi. Sektörümüzde süper teşvik alan firmalar bile var daha ne olsun değil mi? Biz ama geçmişimize bakınca olacağa değil olana bakmamız gerektiğini yukarıda anlamıştık. O sebeple en güncel olan yeniliğin üstünde biraz duralım:
Çatı kaplamaları(Building-Added PhotoVoltaic-BAPV).
Bu konuda en sağlıklı verilere ESMAP, Dünya Bankası ve YEGM işbirliğiyle oluşturulan ‘Türkiye’de Çatı Kurulumlarının Değerlendirilmesi’ adı altındaki detaylı raporu okumanızı öneririm. Rapora buradan ulaşabilirsiniz. Güzel hazırlanmış bu raporu tekrardan anlatmamak için paylaşmış olayım. Ama rakamları gösterir grafiği de paylaşmak isterim.

Şimdi de kısaca YEKA’ları masaya yatıralım. Toplamda 2GW’lık bir portföyden bahsediyoruz ve 4 ihalede işi bitiriyoruz. İlk ihale(YEKA-1) 2017 yılında yapıldı. Normal şartlar altında Temmuz 2021’de bitmesi gerekiyor, hayırlısı diyelim. Eğer başarılırsa teknoloji üretimi olan ve Ar-Ge merkezli bir yatırım olacak. 3 parça olan YEKA-2 ise 3 ayrı ihaleden oluşacak. 31/01/2019 tekliflerin alınması için son tarih. Ertelenmemesi sürpriz olur diyerek bunu Nisan-Mayıs gibi düşünebiliriz. 5 yıl sonra da devreye girecek diye düşünebiliriz. Aşağıda genel bilgileri bulabilirsiniz. Niğde Bor’daki santrale depolama entegre edilecekti, fakat nihai şartnamede iptal edildi. Offshore rüzgar ihalesinden sonra kimse şaşırmadı bu duruma diyebiliriz.

Gelelim iyi, orta ve kötü senaryolarla önümüzdeki 5-7 yıl bizi neler bekliyor sorusunun nacizane cevabıma.
1 – Çatı ve Cephe Pazarı
Dünya Bankası raporu’na göre 2025 yılında kötü senaryoda 1.7 GW, orta senaryoda 3.7 GW, iyi senaryoda ise 7 GW kurulu güç öngörülüyor.
Benim fikrim ise ticarethane çatılarını düşündüğümüzde kötü senaryonun biraz üstünde olacağı yönünde. Kapasite tahsis sorunu olmayışı, elektrik fiyatlarının artması, yatırım maliyetlerinin azalması artık farbikaların ‘procumer’ hale gelmesini zaruri kılacak diye düşünüyorum. Ama biz ön görümüzde emekle harcanan bu rapor değerlerini %25 kırparak alalım. Sadece ileride kendimle yüzleşmek için kendi öngörümü de not alacağım ama siz kaale almayın.
Kötü Senaryo: 1.2 GW
Orta Senaryo: 2.7 GW
İyi Senaryo: 5.2 GW
Benim tahminim: ~ 2GW
2 – Lisanslı Projeler
Yukarıdaki grafikte her şey ortada aslında. Lisanslı projeler için şimdilik 2-3 yıllık projeksiyon gözüküyor.
Kötü Senaryo: 2020 yılına kadar izni olan projelerin hayata geçirilmesi.
~ 50 MW
Orta Senaryo: 2019 son çeyreğine kadar izni olan projelerin hayata geçirilmesi.
~ 95 MW
İyi Senaryo: 2019 Mayıs’ı ve sonrasına kadar izni olan projelerin hayata geçirilmesi.
~ 210 MW
3 – YEKA’lar(Büyük olanlar)
Kötü Senaryo: Viranşehir YEKA’sının iptali.
1.500 MW
Orta Senaryo: Viranşehir YEKA’sının bir bölümünün hayata geçirilmesi.
~ 1.750 MW
İyi Senaryo: Tüm planlanan YEKA’ların hayata geçirilmesi. Yeni bir YEKA’nın ihtimali yok değil, fakat YEKA-2 için 60 ay konuluyorsa yenilerine daha çok var gibi.
2.000 MW
4- 40-50 MW’lık Ufak YEKA’lar
Merakla bekliyorum diyebilirim. Hatta ilk şehirler için de tahminlerim var. Van, Malatya, Adıyaman, Kayseri, Karaman, Antalya, Mersin, Kahramanmaraş, Burdur, Bitlis, Muğla, Aydın. Burada yüzdesel hesap daha iyi olur gibi geldi. O sebeple yüzdesel ilerleyeceğim.
Kötü Senaryo: 7 şehirde bu projelerin hayata geçirilmesi.
7 x 45MW= 315 MW
Orta Senaryo: Yukarıda yazdığım 12 şehirde bu projelerin hayata geçirilmesi.
12 x 45MW= 540 MW
İyi Senaryo: 18 şehirde bu projelerin hayata geçirilmesi.
18 x 45MW= 810 MW
5 – Lisanssız Projeler
Şaka şaka:)
Yıl bazında tahmin yapmak ülkemizde çok zor. O sebeple ben 2025 öngörüsü gerçekleştirmek istedim. Bu analize göre sonuçlar şu şekilde çıktı:

Ben bu tabloda bir umut görüyorum. Geleceğimi ortaya koyup bu senaryoya bahis oynuyorum:)
Herkese sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim. Güneşli günleriniz olsun.
31.12.2018
[…] yılına girerken yaptığım kısa vadeli güneş yatırımları(buradan ulaşabilirsiniz) projeksiyonuna takvim hatırlatması sayesinde tekrardan bakma fırsatım oldu. Bazı değişik […]