İki tane çok keyifli ‘Türkiye Enerji Görünümü-2020’ raporunu karantinada okuduktan sonra elde ettiğim motivasyonla takvim hatırlatmasını beklemeden 2020 öngörülerimin tarafsız değerlendirmesini yapmak ve 2021 öngörülerimi not almak istedim. Öncekilerden tek farkı bu yıl kazandığım tecrübelerimi de eklemek oldu.
1. Lisanslı Projeler
1.1. 2020 Değerlendirmesi
2020’ye 162MW ile girerken çıkışımız 261MW ile olmuş. Geçen yılki verilere baktığımızda projelerin uzatma alamaması durumunda bu rakam maksimum 210MW olabiliyordu. Bu da demek oluyor ki lisanslı projeler uzatmalarını alabilmiş ve sektöre kazandırılmış. Bakıldığında lisanslı projeler kurulu gücünü yaklaşık 1.6’ya katlamış. Fakat bu devamı gelmeyecek bir artış. Tıpkı 2018 yılına girilirken yaşanan artış gibi. Aynı hızlı yükseliş anlık olarak haziran 2021’de tekrar yaşanacak. 2018 başında sistem kullanım bedeline karşı gerçekleşen hızlanma bu sefer YEKDEM’in sonuna yaklaşılması sebebiyle gerçekleşecek. USD/TRY paritesindeki artış, ilk yatırım maliyetindeki düşüş, yerli üreticilerin artışı ve bu sayede yerli ürün teşviklerinin alınabilir olması bu projeleri canlandırdı diyebiliriz. Kısacası lisanslı değerlendirmesinde başarısız oldum. Ama bu sayede tahmin yaparken mühendis gibi değil, yatırımcı gibi düşünmem gerektiğini öğrendim.
1.2. 2021 Öngörüsü
2020 yıl sonu itibariyle 261MW olan kurulu güç değeri kısmi kabulü bu yıl yapılan santraller tamamen devreye girdiğinde 118MW eklenerek 379MW olacak. Bunların haricinde 2020 yılı YEKDEM’ine yetişemeyen ama önlisansı ve lisansı devam eden 90MW-6 adet daha santral mevcut. Artık GES yatırımlarının piyasa fiyatıyla bile karlı olduğunu düşünürsek hepsinin devreye alınabileceğini düşünmek çok yanlış olmaz ki bu projelerin bir tanesine danışmanlık hizmeti veriyoruz, yani proje gerçekleşecek. Sonuç olarak; 2021 yılı sonu itibariyle toplamda lisanslı 469MW’lık bir portföye ulaşılırsa en iyi senaryo gerçekleşecek diyebiliriz. Bu rakamlara istinaden kötü senaryoyu 261MW(neredeyse imkansız), orta senaryoyu 379MW(bir felaket olması gerekir) ve iyi senaryoyu 469MW(mevcut durumda gerçekleşmesi çok muhtemel) olarak revize ediyorum. Santrallerin detaylarını aşağıda paylaşıyorum.
Bu arada dip not olarak neden lisanslıların tamamını devreye alamadık sorunun cevabı kesinlikle kapasite tahsis fiyatları olmadığını söylemek isterim. Aşağıdaki liste ile yukarıdaki listeyi karşılaştırınca net bir şekilde ortaya çıkıyor.
2. Lisanssız Projeler
2.1. 2020 Değerlendirmesi
Yıl içinde 508MW’lık bir kurulum gerçekleşmiş. Bunların 99MW’ı lisanslı olduğuna ve çatı projelerini henüz ayrı olarak rakamlarda göremediğimize göre bir şekilde köşede kalmış bağlantı anlaşmalarının da uzatma alıp santrallerin işletmeye girdiği muhtemel.
Lisanssız GES’ler için ön güzel haber geçtiğimiz ay geldi. Mevzuata göre ikili sözleşme veya normal PTF fiyatından satış gerçekleştirme hakkı geldi. Muhtemelen lisanssız GES’lerine 6-7 yıllık cirosunu fiyat biçen satıcılar bu rakamları revize edecek gibi duruyor. Artık ‘1MW GES şu kadar USD’ye’ diye yapılan ticaret yerini ‘veri analizi ve saha teknik ziyareti yapılmış’ bilinçli ticaretlere bırakacak.
2.2. 2021 Öngörüsü
Artık lisanssızlar için bu yıl YEKDEM’in sonu. O sebeple 2021 yılı ile birlikte lisanssız defterini kapatıyoruz ve bu santralleri lisanslandırıyoruz. Bu sayede %15 PTF katkı payı ile ikili anlaşma veya normal PTF’den piyasaya satış yapılabilecek. Yakın zamanda lisanssız üretici ile çatısı müsait olmayan sanayicinin birlikteliklerini duymaya başlarız gibi.
3. Büyük YEKA’lar
3.1. 2020 Değerlendirmesi
YEKA-2 için dönüşü muhteşem olacak diyenler olduysa da maalesef adının geçmediği bir yıl oldu. YEKA-1 ise yavaş yavaş kurulmaya devam ediyor ki son paylaşıma göre 52MWp’in kabulü yapıldı. Şimdiden Türkiye’nin işletmeye alınan en büyük projesi oldu bile. Proje tam anlamıyla gerçekleşecek gibi.
3.2. 2021 Öngörüsü
YEKA-1 için oluşturulan güneş paneli fabrikasının ve şantiyenin oturması ile hızlı bir şekilde ünitelerin teker teker devreye alınacağı gözüküyor. YEKA-2’nin ise bir gün tekrar geleceğini düşünüyorum çünkü arazileri belli. Bu sebeple 2021 yılında bahsi geçmeyecek olsa bile 2025 yılı için hala oyunun içindeler.
4. Mini YEKA’lar
4.1 2020 Değerlendirmesi
1.000MW’lık proje havuzunda henüz herhangi bir tanesinin ihalesi gerçekleşmedi. Mevcut durumda 2021 yılı Ocak ayında gerçekleşeceği söyleniyor ama göreceğiz. Her ne olursa olsun iyi senaryo olarak ihale kapasitesinden düşük bir değer girmek profesyonel kimliğime hiç yakışmamış, oldukça amatör kalmış. Ama bu yine de hepsinin gerçekleşmeyeceğine olan inancımı değiştirmiyor. Endişem ise her proje için arazi izinlerinin alınamayacak olmasını düşünmem.
4.2. 2021 Öngörüsü
30krş/kWh tavan fiyatı bulunan bu yatırımların alım garantisi 15 yıl olsa da yatırımın USD, gelirin TL olması sebebiyle(yıl başında 5.90USD/TL olan parite şuan 7.8USD/TL, yıl içinde 8.45USD/TL’yi gördü) çok zor alıcı bulacağa benziyor. Tavan fiyatın yükseltilmesi gündeme gelirse bir ihtimal gerçekleşir, aksi takdirde erteleneceği düşüncesindeyim. Ama geç de olsa her türlü 2025 yılına kadar iptal edilmeyenler devreye alınır diye düşünüyorum ve rakamları revize ediyorum. En kötü senaryo olarak erteleneceğini fakat bir şekilde lisanslı projelerdeki YEK-2021 başarı oranımız olan %63(379MWe/600MWe)’ün üzerinde bir oranla bitirebileceğimizi düşünüyorum, bu sebeple minimum 630MW olarak kayda geçiyorum. Orta senaryoda ise YEK-2022 başarısı olması muhtemel %78(469MWe/600MWe)’in üzerinde oranla bitirebileceğimizi düşünüyorum, bu sebeple 780MW olarak kayda geçiyorum. En iyi senaryo ise tabii ki tüm projelerin devreye alınması.
5. Çatı ve Cephe Pazarı
5.1. 2020 Değerlendirmesi
2020 öngörüsünde evimiz için yaptığım çalışmada çatı tipi GES’lerin finansal açıdan uygulanabilir bir hal almaya başladığını görmüştüm ve yayılacağına hiç şüphe yoktu. ‘Çatı ve cephe pazarı’ sadece ‘çatı pazarı’na evrildi diyebiliriz. Hala daha çağrı mektubu alan(bu yola girip ilk izin adımını tamamlayan) ve kabulü yapılmış(sistemin çalışır hale gelmesi) gibi başlıklar altında güç değerlerine ulaşılan bir altyapı EDAŞ’lar tarafından sunulamasa da şunu diyebiliriz: Kurulum maliyetlerindeki düşüş, ihracatta önemli pay sahibi(tekstil vb.) sektörler olmak üzere bir çok sektörde başlatılan temiz enerji kampanyaları ve oyun içinde kuralların değişmemesi(GES’lerin doğasında olan tükettiğin yerde üret konseptine uygun oluşu sebebiyle daha ön görülebilir bir hedef olması en büyük etken) bu pazarın gelişmesine çok olumlu yansıdı.
5.2. 2021 Öngörüsü
Tasarruf en masum kar kalemidir. Çatı GES’ler insanlara elektrik tüketimine hakim olmayı öğretiyor ve üretme özgürlüğünü hissettiriyor. Çatım elektrik üretiyorken neden elektrik satın alayım ki diyip elektriği yöneterek bir optimizasyon yapmak beraberinde tasarrufu getiriyor. Bu tasarruf modelinin kavranması 2021 yılında çatı GES özelinde bir patlama olacağına işaret ediyor.
Henüz halka açık olmadığı için kurulu güç için bir öngörü rakamı vermek doğru olmayacaktır fakat Dünya Bankası raporunu şahsen referans almaya devam edeceğim ki gördüğüm en güncel rapor olan SHURA’nın raporu da rakamları destekler nitelikte. Rakamları en son paylaştığım tabloda senaryo bazında görebilirsiniz. Analiz yapmak için gerekli rakamlar açıklanana kadar tarafımıza iletilen çağrı mektuplarına ve mektup sahibi sektörlere baktığımızda karşılaştığımız çeşitliğe göre tek söyleyebileceğim iyi senaryo çok da uzak değil.
6. Hibrit Sistemler
Hibrit sistemler bu yıl gündeme giren yeni bir başlık oldu, fakat henüz kabulü yapılmış bir santral yok. Rakam veremesem de çok karlı olduğunu düşündüğüm bir yatırım. Fakat güneş enerjisine zarar vermemesi için tekrardan dile getirmek isterim(güneş ile hibritleşme dönemi): Bu sistemlerde GES’in destekleyici kaynak olduğunun unutulmaması gerekiyor.
2020 yılında yapılan yatırımlarda yatırımcıların en çok zorlandığı dönem güneş paneli tercih aşamasıydı. Yerli teşvik, gözetim ve antidumping vergisi gibi konular yerli güneş panelini değerli kıldı. Bir ayrım yapmak doğru olmaz ama şunu söyleyebilirim ki ‘üretim esnasında sürece hakim kişileri bulundurmak’ en önemli parametre.
2021 ve sonrası için de güneş paneli tercih aşamasının zorlu geçeceği kanaatindeyim. MonoPerc, bifacial, transparent backsheet, half cut cell derken belirli boyutta ulaşılabilecek maksimum teorik güce ulaştık gibi. Yeni trend ise güneş panellerindeki ölü bölgeleri(akım üretmeyen) en aza indirecek şekilde verimi artırmak olacak. Konu hakkında yapılan LCOE analizine buradan ulaşabilirsiniz. Türkiye’de yaklaşık 5600MW’lık güneş panel üretim kapasitesi olduğunu ve bu üreticilerin hiçbirinin 182mm ve 210mm wafer seviyesinde ticari ürünlerinin olmadığını düşünürsek adaptasyon hızı hayatta kalma olasılığını artıracak gibi duruyor.
Güneş panelinin santralin kalbi olduğunu düşündüğümüzde trendi de belirlemesine şaşırmamak gerekiyor. Değişen güneş paneli boyutları sistemin geri kalanının da bu boyutlara göre revize olması anlamına geliyor. Çok basit bir örnek; dünyanın önde gelen tracker üreticilerinden birisinin güneş panelini taşıyan çıtaları 44cm iken yeni gelecek 2.3m’lik güneş panellerinde bu durumun sehime sebep olması muhtemeldir. Bu gibi değişimlere hızlı adapte olmak gerekiyor.
Herkesin yeni yılını kutlarım.
13/12/2020
Nihat Güneş der ki
Tebrikler,
Sevdiklerinle birlikte sağlıklı mutlu ve huzurlu bir 2021 yılı dilerim.
Nihat Güneş der ki