Güneşin hibritteki yerini sorguladığım bu yazıyı okumak 2 dakikanızı alacaktır. Keyifli okumalar.
Çok sorulan iki soruya cevap vererek başlayalım. Mevcut bir GES’e farklı teknolojide komponentlere sahip bir GES ekleyerek hibrit yapamazsınız. Güç kaynağınızın farklı olması gerekiyor. Eğer sorunuz ‘rüzgarın kaynağı da güneş, o zaman RES’i nasıl GES ile hibritleştirebiliyoruz?’ ise birinde güç kaynağı ısı, diğerinde ışınım.
Hibrit sistemlerin oluşturulmasına ön ayak olan yönetmelik sonrası biz de bir çok santrale güneş ile hibritleştirilmesi üzerine mühendislik hizmeti verdik, vermeye devam ediyoruz. Bizim için hem öğretici hem de zevkli bir süreç devam ediyor. Elimizdeki veriler arttıkça da güneşin destekleyici gücünü görüyoruz.
Buyrun bu gücü daha detaylı bir şekilde açalım. Basketbol severler 6. adamın ne kadar kıymetli olduğunu bilir. Güneş de en az o kadar kıymetlidir. Aşağıdaki grafik bir çok kaynağı içerisinde barındıran yenilenebilir enerji santrallerinin yıl içindeki üretim verilerini(DİĞER) ve güneşin yıl içerisindeki üretim verisini(GES) vermektedir. Grafiği besleyen tüm veriler, üzerinde kafa yorduğumuz gerçek veriler. Grafik bana eğitimim döneminde de üzerinde ciddiyetle durulan baz yük-destek yük tanımlarını hatırlatıyor. İçlerinde en çok rüzgarın bulunduğu diğer kaynakların daha az ürettiği saatlerde güneş iyi bir destekçi. Evet, bir baz yük değil(en azından şimdilik) fakat gündüzün hakkını veren iyi bir destek yük.
Bu grafiğe bakınca insanın hemen GES kurası gelir ama hatırlatmalıyım ki bu hibritleşmenin en saf hali:). Tüm santraller için tek bir ortak çıkarımım var diyebilirim. O da hızlı karar verilmemesi gerektiği. Çünkü hibritleştirilmeyi destekleyen kadar desteklemeyen doneler de var. Her santralin ayrı değerlendirilmesi ve GES’in destekleyici kaynak olduğunun unutulmaması gerekiyor. Bu dediğimi önemsiyorum çünkü birincil kaynak için oluşturulan işletme yollarına(araç yolları), birincil kaynağın kapasitesini artırmak için ayrılmış bölgelere, sadece boş diye arazilerin kuzey yamacına, ihtiyaç analizi yapmadan mevcut tüm boşluklara gibi sayısını rahatlıkla artırabileceğim düşüncelerle GES eklemlemesi yapmak isteyen yatırımcılar var. Durun, yapmayın. Sonu tatsız olabilir. Üzelerek söylemeliyim ki düşüncem; bu tarz yaklaşımların güneş sektörüne zarar vereceği yönünde.
Uygulanması gereken aşamaları bir gezegenin keşfi gibi görüyorum. İlk olarak eldeki santrali iyi tanımak gerekiyor. Daha sonra kısıtların iyi analiz edilmesi geliyor. Bu kısıtlar arazi de olabilir, lisans gücü de. Aksi halde enerjiniz uzay boşluğunda binlerce km hızla dönen atıklar gibi davranabilir, ileride onların yolculuğunuza tehdit oluşturabileceği gibi zararlarla karşılaşabilirsiniz. İhtiyaç duyulan doğru güç değerini belirlerken iki teknolojiye de hakim olunması gerektiği unutulmamalı. En sonunda da tabii ki finansal açıdan sistemler karşılaştırılmalı.
Hibrit sistemler güneş enerjisini yaymak için ve güneş enerjisini geliştirmek için iyi bir fırsat. Gelişeceğinden çok eminim çünkü RES, JES, HES, termik gibi kaynak yatırımcıları cebinden daha çok para çıkan, güçlü ekiplere sahip ve kurumsal yapılar. Sonuç olumlu da olsa olumsuz da olsa bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor.
Sektöre hayırlı olması dileğiyle, sonuçta hedef her yıl 3GW GES.
[…] Fakat güneş enerjisine zarar vermemesi için tekrardan dile getirmek isterim(güneş ile hibritleşme dönemi): Bu sistemlerde GES’in destekleyici kaynak olduğunun unutulmaması […]