Lisans mezunu arkadaşların cevabını en çok merak ettiği soru. Yüksek lisans ile iş bir arada gider mi? Cevabımdan önce mutlaka niçin bu eğitimi almak istiyorsun diye sorardım. Herkes aynı hayatı yaşamıyor , haliyle verilen kararlar herkese aynı artıyı sağlamıyor.
Bu yazı;
1 – Askerlikten kaçmak isteyenler
2 – Daha ucuz bir hayat için öğrenci statüsünde kalmak isteyenler
3 – Olaya sadece ‘Yeter ki okusun benim evladım’ diye bakan aileyi fırsat bilen arkadaşlar
4 – İşsiz olduğu zamanları gururuna yediremeyenler İÇİN DEĞİLDİR 🙂
Gerçekten sektörünü belirlemiş veya öngörmüş ve bunun için eğitim almak isteyen, sonrasında da doktora gibi farklı programlarda ilerleme hakkı kazanmak isteyenler içindir.
4 dönemlik yüksek lisans eğitiminin ardından dersler bitti. Bunun 1 dönemi sadece eğitimle geçerken 3 dönemi iş ile bir ilerledi. Süreci bizzat yaşayınca ve kafalardaki bazı soru işaretlerini gidereceğini düşündüğüm için bu tecrübemi yazıya dökmeye karar verdim.
Aldığımız lisans eğitimi maalesef geleceğimiz hakkında bize ışık tutan, kendimizi tanımamıza yardımcı olabilen bir sisteme sahip değil. Böyle bir sistemden mezun olan biri de afallıyor haliyle. Bu süreci iyi yönettikten sonra geriye sadece kendini tanımak ve uygun sektörü belirlemek kalıyor (Bu kendi başına bir konu tabii şimdilik girmeyeceğim). Ardından da asıl mesleki eğitim olan yüksek lisans programı. Yeterlilik sınavları, programlar, okullar derken şansın da yardımıyla buğulu harita bir anda açılmaya başlıyor.
Gelelim sorunun cevabını bulmaya. Hesap basit aslında. Genelde 8-12 derslik programlarla mezun olma hakkını elde edebiliyorsun (benim programım 8 dersti). Geriye tez kalıyor. Her yarım gün de 1 derse denk gelmektedir.
Yöntem 1 – Okulda kalmaya sıcak bakıyorsanız araştırma görevlisi kontenjanlarından faydalanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken hocalara kendinizi göstermek. Eğer bu yolda ilerlemek istiyorsanız okul ve iş yerinin aynı çatı altında olması çok esnek ders programları oluşturmanızı sağlayacaktır. Bu da doktora için gerekli ortalamayı yapabileceğiniz şartları ayağınıza kadar getirecektir.
Yöntem 2 – İş yeri ile anlaşarak 4 gün iş-1 gün okul şeklinde 4 dönem(2 yıl) süren bir eğitim alarak rahat bir şekilde tamamlayabilirsiniz (Doktora yapacak bir ortalama da elde edebilirsiniz çünkü 2 ders/dönem sizi zorlamayacaktır). Bu durumda iş yerinin konuya bakışı önem kazanıyor. Bazı firmalar sıcak bakarken bazıları kabul etmeyebiliyor. Genelde gelişmiş büyük ve kurumsal ile startup firmalar size bu özgürlüğü sunuyor. Gelişmekte olan, işlerin belli olduğu askeri bir sisteme sahip firmalar ise iş gücü gereksiniminden dolayı buna sıcak bakmıyor. Dolayısıyla iş yeri buna izin vermiyorsa bitirmeniz mümkün değil.
Yöntem 3 – İşe girmek için çok aceleci davranmamak. Benim tercihim bu yöntemden yana oldu. İş aramaya başladığınızda çok fazla iş imkanı olduğunu anlıyorsunuz, fakat genelde içinize sinmiyor. Tam bu noktada kendinizden ve planlarınızdan eminseniz sabretmeyi, çevrenize kulaklarınızı tıkamayı ve hayır demeyi bilmelisiniz. Yüksek lisansın ilk yılında 5 ders alarak sektörü daha yakından tanıma ve derslerin çoğunluğunu bir dönemde verme fırsatım oldu. Çok kolay bir durum değil tabi. Sınıfın yarısı işe sahip olduğu için dersten sonra işe giderken siz öğrenciliğe devam ediyorsunuz. Ama inanın bana işin aslı o işe gidenlerin genelinin de ilk dönemlerinde işsiz olduğu 🙂 . 5 derslik ilk dönemimde ise fena sayılmayacak bir ortalama yakaladım (mezun olmak için 3, doktora başvurusu için 3.25 ortalama gerekiyor).
Fakat bu sürede iş aramaya seçici kimliğimle devam ettim ve dönem sonuna denk gelecek şekilde istediğim gibi bir işe girdim. 2. dönem 4 gün iş-1 gün okul olacak şekilde planlama yaptık. Beklediğimden daha zor geçti diyebilirim. Her ne kadar çalışmayı seven bir yapınız olsa da kurumsal havayı kokladıktan sonra bir rahatlama ve odak noktasında kayma meydana geliyor. Okul artık 2. planda kalıyor ki bunu aşmak erteledikçe daha zor oluyor. Kontrolü kaybetmemek de sizin elinizde tabii ki. Bu dönem ortalamayı ufaktan düşürmüş oldum ama hala güvenli bölgedeydim ve sadece 1 ders kalmıştı mezun olabilmem için.
3. dönem geldiğinde iş yerindeki projeler yoğunlaştığı için ders almamaya karar verdim. Bu planın beni daha çok geliştireceğini düşündüm. Sadece cuma öğleden sonra olan seminer dersini aldım. Bu ders ne işe yarıyor bilmiyorum ama zorunlu ve sınavsız 😎 . Tabi hayat her zaman planladığınız gibi gitmiyor ki benim de gitmedi. Projeler beklediğim hızda ilerlemediği gibi ben de farklı bir yola girdim ve işten ayrılarak girişimci olmaya karar verdim. Almadığım derslere mi yanayım, boş geçen dönemime mi siz düşünün artık 😐 .
Kendi işinizi yaparken çalışma saatlerini siz belirlediğiniz için planlamak tamamen size kalıyor. 4. dönem kalan tek dersimi vermiş oldum. Artık sektöre de alışmıştım ve belli seviyede bilgi birikimim olmuştu. Hayatımın en rahat sınavlarına bu dönem girmiş olabilirim ..
Sonuç olarak doktoraya yetecek bir not ortalaması ile programı tamamlamış olduk, darısı diğer arkadaşların başına diyelim.
Resme bir de uzaktan bakalım:
Gerekli mi?
Şahsen iş hayatımda karşılaştığım teknik sorunlara en fazla bu eğitimde kazandıklarımla çözüm bulabiliyorum. Aynı zamanda akademik bir yönünüz oluyor ve iş hayatında büyük bir artı. Hiçbir ekosistem tek bir disiplin bakış açısıyla büyüyemez. Teknik bilgisi olan kişiler her zaman 1 adım öndedir. İş hayatınızın ilk zamanlarında üst seviyede motivasyona ve öğrenme disiplinine sahip olmalısınız ki bunları size aynı anda yaptığınız yüksek lisans fazlasıyla katıyor.
Yapılabilir mi?
Yukarıdaki yöntemler somut verilerle kanıtlanmış;). İstedikten sonra kimse sizi tutamaz. Sadece sizin için iyi olanı bilin ki ‘hayır’larınız ‘keşke’leriniz olmasın.
Umarım yazıyı okuduğunuzda bir çok sorunuz cevap bulmuş olur. Herkese başarılar.
20.01.2018
Bir yanıt yazın