Eylül 2016’da tanıştım “Outliers-Çizginin Dışındakiler” kitabıyla. Tam olarak yüksek lisansa başladığım dönem. Aynı zamanda özgüvenimin altını doldurmaya, yani çalışmaya karar verdiğim dönem. Konu ne olursa olsun, en iyisi olmak için çalışmaya… Şuan fark ediyorum hatrı sayılır desteği ve motivasyonu bu kitaptan almışım. Bu sırrı da bugüne kadar saklamışım.
Kitabın ikinci bölümü, başarılı olmak için 10.000 saat kuralını konu alıyor. Eğer yetenekli olduğunu düşündüğün bir konuda başarılı olmak, en iyiler arasında olmak istiyorsan konu özelinde 10.000 saat çalışmalısın. ‘Bir zahmet zaten 10.000 saat boyunca çalışıp da başarılı olmayan varsa kendinden şüphe etsin’ diyenler de muhakkak çıkacaktır. Buyursunlar, sahne onların:)
Kitap aynı zamanda bir çok örnekle tezini savunuyor. Mozart, Bill Joy, Bobby Fischer, Beatles ve Bill Gates kitapta geçen örnekler. Geçen bu 5.5 yılda benim de hem yaşadığım hem de gözlemlediğim örnekler oluştu. Bunlardan ilki sektör tecrübem ve Solarian’ın sektör tecrübesi. 2021 yılında ikimiz de 10.000 saatimizi tamamlamışız. Evet, Solarian artık ‘olmuş’ bir güneş enerjisi mühendislik firması, aynı zamanda 2022 yılı ile birlikte her yıl katlayarak tecrübesini artıracak. Oysa 2021’den önce yaşına takılıp dikkate almayanları hiçbir zaman sindirememiş, deftere yazmış biri o. Şimdi ise 2021 öncesine ait sayfaları yırtan ama sonraki yıllara ait sayfaları daha dikkatli koruyan biri.

Bir diğer örnek ise çevremdeki doktorlar. Bu örneği bir doktor olarak değil, çevresinde 10.000 saatini doldurmuş bir çok yakın tanıdığı olan biri olarak veriyorum. Gelin uzman bir doktorun yıllık çalışma saatlerini beraber hesaplayalım.
İlk 4 yıl ortalama 6 saatten 180 gün okula gidiyorlar ve ders haricinde sadece vize ve finale çalışıyorlar. Yılda 4 sınav takvimleri var. Her sınav takviminde 2’şer hafta 4’er saat zaman ayırdıklarında yılda 1.304 saat ediyor. 5. yıl 6 saatten 180 gün okula gidiyorlar, haftada 3 gün 4’er saatten TUS dershanesine gidiyorlar ve hafta sonu 8 saat TUS’a çalışıyorlar. Intern oldukları sene ise 9 ay günde 9 saat hastane ve TUS’a mesai harcıyorlar, son iki ay da günde 10 saate yakın sadece TUS’a çalışıyorlar.

Sonuç mu? Daha okulu bitirdiklerinde 10.000 saati tamamlıyorlar ve bu sürenin sadece %60’ı okulda geçiyor. Geri kalan %40’lık dönem başarılı bir doktor olabilmek için fedakarlık yaparak ayırdıkları zaman. Zorunda olmamalarına ve her türlü aynı maaşı alacak olmalarına rağmen bu zamanı ayırıyorlar. Bu fedakarlığı kişisel hırslarına veya gelecek kaygılarına bağlayan kişilere inanmayın sakın. Çünkü bu kişiler bunu başaramayanlar zaten.
Uzmanlık için ise asistanlık ve zorunlu hizmet dönemi dikkate alındığında yine 10.000 saati fazlasıyla geçiyorlar.

Ama son dönemde bu süre ülkemizde bazı kesimler tarafından “az” bulunuyor ki zorunlu hizmetin 5 yıla çıkarılması gündeme geldi. Olamayacağını düşünsem bile, böyle düşünenlere insaf…
Oysa ki bu tablo tam olarak diğer ülkelerin neden Türk doktorlara kapılarını açtığının kanıtı. KENDİNİ çok iyi yetiştirmiş ve hazır bir doktoru, uzman doktoru bünyenize katıyorsunuz. Ülke sağlık sektörü için daha iyi bir yatırım mı olur?
Başarılı toplum ancak başarılı insanlarla oluşur.
10.03.2022
Bir cevap yazın