Uzun zamandır bir çok genç mezun olmaya yakın ve yeni mezun arkadaşlar ile iş hayatıyla ilgili konuşuyoruz. Herkesin farklı bir hayatı olsa da büyük resimde amaçları ortak; herkes gibi para kazanıp, hedeflerindeki refah seviyesine erişmek. Bir diğer ortak noktaları ise belirsizliklerle dolmuş akıllar. Düşündükçe farkettim ki bu doluluk genelde kararsızlık ve kendini tanımamaktan kaynaklı. Mezunların çoğunun yaşadığı bu belirsizlikleri gidermek için denediğim ve pozitif etkisini gördüğüm bir kaç yöntemi paylaşmak istiyorum.
1 – Kendinize yatırım yapın.
Her ay kendinize belirli oranda sermaye ayırın. Bu sermayeyi de sadece kendi gelişiminiz ve zevkleriniz için harcayacağınıza söz verin. Bu harcamayı zevkli hale getirmeniz gerekiyor ki devamlılık sağlayabilin. Bu sürekliliği ise sadece gerçekten sevdiğiniz aktivitelerle sağlayabiliyorsunuz. Son 8 ayda 3 farklı spor salonu değiştirdim ve bunun 4 ayını aktif olarak değerlendirebildim. Fakat şuan kurduğum düzen sayesinde aksatmadan sabah ve akşam olacak şekilde spora gidiyorum. Yaptığım tek şey ise kendimi bu konuda tanımak oldu. Denedim, değiştirdim ve bazılarına göre 4 ay boş yere para ödedim. Buna karşılık ise şuan beni motive eden bir spor salonuna üyeyim ve ek olarak vücuduma uygun bir dövüş sporu buldum. Artık düzenli spor yapabilmem için gerekli motivasyon kaynaklarını biliyorum.
Bunu bir firmanın araştırma ve geliştirme (AR-GE) departmanı gibi düşünebilirsiniz. Oldukça fazla bütçelerin ayrıldığı bu departman sadece yeni ürünler veya hizmetler geliştirmek için varlar. Her şirket gibi; insanların da tasarruf olanağı sınırlıdır; fakat kazanma olanağı sınırsızdır.
Uyarı!! Mutlaka kendinize belirli bir süre ve bir sınır tanıyın. Yoksa kaybedilen zaman sonrasında pahalıya patlayabilir:) Yaşadığım spor salonu örneğinde bahsettiğim 4 aylık boş yere ödediğim parayı 2 ayda tutabilirdim. Ama tabi daha kötüsü de olabilirdi.
2 – Kendini her gün belirli oranda geliştirdiğinizi bir düşün.
Kendinize yatırım yapmaya karar verdikten sonra belirli bir süre ve sınır kısmını daha da açıp olası sonuçları somutlaştırmak motivasyonu artıracaktır. Ben de bu yönteme bir kişisel gelişim kitabında rastladım ve sadece okumak yerine uygulamaya başladım. Sonuçları her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor. Yöntem oldukça basit bir matematik işlemi ve kendinizi belirlediğiniz süre içinde ne kadar geliştirebileceğinizi hesaplatıyor. Örneğin her gün kendinizi %1 oranında geliştirdiğinizi ve 70 gün boyunca bunu uyguladığınızı düşünün. Doğru hesapladınız, şuan olduğunuzdan 2 misli daha iyi durumdasınız. Hesaplarken farkedeceksiniz her geçen gün daha çok şey öğrenmeniz gerekiyor(bileşik faiz gibi düşünebilirsiniz). Fakat her geçen gün performansınız ve gelişmenize bağlı artan motivasyonunuza istinaden açlığınız da arttığı için dengeliyorsunuz. Saatlerce izlenen diziler, programlar, oynanan oyunlar ve yanlış sosyal medya kullanımı gibi hipnoz etkisi olan aktiviteleri hayatınızdan çıkarırsanız zamanınızın ne kadar fazla olduğuna siz de şaşıracaksınız. Denedikçe anlayacaksınız.
3 – Karşılaştırma Yanılgısı
Kendinize yatırım yaptıkça, gelişiminize olan etkilerini fark ettikçe daha da hırslanacaksınız ve bu hırsı kontrol edemezseniz bir anda kendinizi başkalarıyla karşılaştırmaya başlayabilirsiniz. İşte bu durum kişi için oldukça riskli. Kendi içinizi başka birinin dışıyla kıyaslamaya başlarsanız enerjinizi boşa harcamış olursunuz. Başkalarının başarılarıyla değil kendi hedeflerinize ulaşmakla ilgilenmeniz gerekiyor. İnanın hiç bir başarı aksiyon almadan gerçekleşmiyor, enerjinizi kendi hedeflerinize ulaşmak için harcayın. Eğer bunu beceremezseniz başkalarının başarısı sizi üzer ve kendinizi güçsüz hissetmenize neden olur. Yakın zamana kadar aynı yaşta olduğum ve bir dostluk bağımın olmadığı insanların başarılarının beni strese soktuğunu fark ettim. Fakat sonra hırslarımı kontrol etmeyi öğrendim. Sonuç ise herkesin kendi becerilerinin olduğu ve yöneldikleri alanların bu becerilere göre değiştiğiydi. Haliyle her farklı alanın farklı kazananları ve başaranları olacaktı.
Her koyduğunuz hedefi gerçekleştirmek geçici bir başarı, bu süreçte kontrolünüzü kaybetmemek ise kalıcı ve büyük başarıdır.
4 – Kazanç(Para) – Mutluluk Eğrisi
Azı karar, çoğu zarar. Amaç her zaman yeterli seviyede kazanmak olmalı diye düşünüyorum.(Bu kazancı sadece para olarak düşünmeyin.) Size ne kadar yettiği ise size ve planlarınıza kalıyor. Ama muhakkak kısa değil uzun vadeli planlar yapılmalı. Kısa vadeli planlar sıkıntılıdır. Kendi sektörümden örnek vereyim. Hızlı kazançları hedefleyen ve günü kurtaracak planlar yapan firmalar teker teker dağılıyor, kayboluyor. Fakat uzun vadeli planlar yapanlar sürekli hedefleri olduğu için oyunun içinde kalmayı başarıyor. Saygınlık ve güven ise sadece bu sayede kazanılıyor.
Dönelim ilgili eğriye. Araştırmaya göre kazanç ile mutluluk belirli bir seviyeye kadar aynı oranda artıyor. Her ekstra para mutluluğunuzu da o derece artırıyor, fakat eğri bir süre sonra azalarak ilerlemeye başlıyor. Bu aşamadan sonra her ekstra para aynı hazzı ve mutluluğu vermiyor. Bu eğri herkes için farklı bir noktada kırılmaya başlar ama her eğri mutlaka bir seviyede kırılır. Bu kırılım noktasını iyi bilirsek ne kadar çalışmamız gerektiğini daha iyi anlamış oluruz ve hedeflerimiz daha da somutlaşır. Aşağıdaki iki grafik konu hakkında yapılan araştırmaların sonuçlarını anlatmaktadır.
Son olarak kendinize, bedeninize iyi bakın:) Düşündüklerinizi gerçekleştirebilmek için ona çok ihtiyacınız olacak.
12.05.2018
Kendiniz için sermaye ayırın fikri tam olarak şuan yapmak istediğim ve ihtiyacım olan şeydi. Yazınızı okuyunca faydalı buldum, teşekkürler
Çok teşekkürler, hiç vakit kaybetmeden uygulamaya geçin. Yoksa motivasyon konuşmasından öteye faydası olmaz yazının:)