Geçmişte olduğu gibi günümüzde de herkes daha da güçlenmenin yollarını arıyor. Savaşlarda dahi en az bir taraf daha fazla güç sahibi olmak için eylemde bulunur. En büyük güç ise enerji. Dünya Savaşları da dahil olmak üzere geçmişten günümüze bir çok savaş yapıldı enerji için ve hala yapılmakta. Yakıt madenlerine sahip toprakların işgalleri, stratejik öneme sahip bölgelere yollanan ekonomik tetikçiler, koyulan ambargolar, çıkarılan isyanlar… Büyük güçler nerede fosil yakıt varsa oraya yöneliyor, orada isyanlar çıkıyor, oranın halkı ölüyor ve gündem hep o ülkeler oluyor. Peki Güneş’e kim hükmediyor? KİMSE.
Sahipsiz ve sınırsız bir kaynaktan bahsediyoruz. Teknolojinin de ilerlemesiyle hayatımızın içine girmeyi ve bulunduğumuz dijital çağın lider şirketlerinin dikkatini çekmeyi başarmış durumda. Aklınıza gelen ilk şirket nedir diye sorsam cevap %90 bunlardan biri olacaktır: Apple, Google, Tesla, Space-X, Facebook, Microsoft,Amazone .Herkesin merak ettiği ve takip ettiği şirketler. Teknolojiyle paralel ilerleyen ve hatta gelişmesine yardım edenler. Yeni teknolojilerin keşiflerine vesile olanlar ve hisselerini yaptığı işlerle öngörebileceğiniz düzgün firmalar. Bu şirketlerin hepsi Güneş enerjisinin potansiyalini öngörmüş durumdalar ve ciddi yatırımlar yapıyor-yapacaklar. Neden mi?
1. Diğer teknolojilerle fiyat rekabetine girebilir hale geldi. Aşağıdaki grafikte 2040 yılına kadar öngörülen kömür, rüzgar ve solar enerji üretim maliyetlerini görebilirsiniz.
2. Herkes kendisini daha bağımsız ve daha güçlü hissediyor. Düşünsenize uğruna Dünya Savaşları’nın çıktığı enerjiyi artık herkesin üretebileceği bir çağdayız. Gerçekten herkes. Solar termal enerji nasıl yıllardır hayatımızın bir parçası olduysa, nasıl kimseye sormadan suyumuzu ısıtabildiysek artık elektriğimizi de üretebiliriz. Foto-voltaik hücreler sayesinde hayatlarımız daha kolay ve daha faklı olmaya başlıyor. Bu teknoloji bize şebekeden bağımsız bir hayat sunuyor.
3. Ölçeklenebilir, sürdürülebilir ve taşınabilir bir teknoloji. Bu aynı zamanda her kesime kendi elektriğini üretme şansının verilmesi demek. İster sadece bir telefonu şarj edecek sistem kurun, ister bir şehrin tüketimi karşılayacak bir sistem. Aynı zamanda girişimciliğin önünü açıyor. Yaratıcılığınızı kullanarak herkesten farklı hizmetler veya icatlar gerçekleştirebilirsiniz. Aşağıdaki inovatif ürünlere bakın lütfen. Hangisine ihtiyacınız yok?
4. Yenilik arayışına sokarken farklı teknolojilerin de gelişmesine yol açıyor. Depolama, iletim-dağıtım, akıllı şebekeler, evrenin keşfi ve dahası. Nasa’nın Juno adındaki uzay aracına bir bakın.
5. İki kelimeyle TEMİZ ENERJİ. Aşağıdaki grafik enerji türüne göre aynı miktarda elektrik üretimi için açığa çıkan karbondioksit değerini gösteriyor.
İnanın daha saymakla bitmez avantajlara sahip. Artık insanların gözü yükseklerde. Güneş’ten faydalanmaya başlayan insanlar gözünü uzaya dikiyor. Bu yenilikçi gücü kendisinde bulamayan kesimler ise deve kuşu misali kafayı toprağa sokuyor.
Aşağıdaki grafik kötü-orta-iyi senaryolarda güneş enerjisinin geleceğini göstermektedir. Lütfen bu grafiğe iyi bakın. Geleceği görmeniz açısından söylüyorum sadece. Şuan fosil yakıt ve nükleer sempatizanı gelişmiş ülkelerin hepsinde güneş enerjisi teknolojisi bizden daha çok gelişmiş durumda ve hacimleri ise kat ve kat üstümüzde. Doğru analizler yapılarak çağa ayak uydurabilmek dileğiyle, güneşli günler.
Bir yanıt yazın