Yıl 2017. İki masa, iki sandalye ve birbirimize bakıyoruz ne yapacağız şimdi diye. Sayısız iş geliştirme kitapları, başarmış kişilerin izlediği yollar, motivasyon sağlayıcı videolar, yazılar, bizi somutlaştıracak envanterleri hazırlamak için sabahlamalar, toplantılar vs. derken hızlı gelişim sürecini yaşıyoruz. Fakat bir şeyin eksik olduğu ortada ki istediğimiz dönüşleri alamıyoruz.
Yukarıda bahsettiğim zaman dilimi 3-4 aydan oluşuyor. Sonrasında eksiğimizi bulduk tabi. Kendimizi müşteri yerine koyduk ve onlara hiç temas etmediğimizi farkettik. Kendini kanıtlamamışken temas etmek çok yüksek motivasyon gerektirir, sabır gerektirir, en önemlisi de o aşamada maliyetlidir ama girişimin olmazsa olmazıdır. Hemen aksiyon planı oluşturduk ve ücretsiz olarak formumuzu dolduran herkesin güneş enerjisi santraline(GES) kapsamımızın bir kısmını ücretsiz yapacağımızı açıkladık. Henüz hiç denecek kadar az fatura kesmiş bir firmanın bu hamlesinde sonuç ne mi? Toplamda 110MW güce denk gelen 36 GES sahibinden talep. O zamanki TR kurulu gücü 1.490MW. Yani pazarın %7.5’ine ulaştık. 36 sahanın 24 tanesi denetime hazırdı. O sebeple 24 sahaya direk gidip testler gerçekleştirdik, 12’si için de toplantılar yaparak diğer 24 sahaya yaptıklarımızı anlattık. Tabi bu sırada (-) deyiz dememe gerek yok sanırım.
Tabi bu durumdan rahatsız olanlar da vardı. Biz o güne kadar para ile yapılan bir işi(1.500EUR/MW gibi tutarlar konuşuluyordu) biz de varız demek için ücretsiz yapıyorduk. Bu sebeple bazı panel üreticileri ve rakiplerimiz de bizi taşlayınca kar topu etkisi(snowball effect) oluşturdu ve bize yaradı. Neticede biz parası olana ücretsiz hizmet veriyorduk, yatırımcı her zaman zincirin tepesindedir, çünkü para onlardadır. Biz de onların desteğini almıştık.
Daha sonra bunu ofis mühendislik hizmetlerimizde yapmaya karar verdik. GES finanse eden bankalara ve yatırımcılara 1 tane ücretsiz fizibilite çalışması sunmaya başladık. Amacımız kurumsal portföyümüzü genişletmekti. Çünkü vizyonumuz en başından beri çok netti: ‘Uzun soluklu çalışmalara öncülük etmek, müşterileri paydaş gibi görmek ve temelde ihtiyaç bazlı değil, birliktelik bazlı ilişkiler kurmak.’
Peki sonuç ne mi oldu? Üşenmedim saydım. Ücretsiz termal konseptiyle gittiğimiz müşterilere bağlı şu an 6 tane yeni GES için işveren mühendisliği hizmeti veriyoruz. Ücretsiz fizibilite verdiğimiz kurumsal tarafta ise daha bu hafta aldığımız iki güzel haber ile müşteri portföyümüz her geçen gün genişliyor.
İnsanın sahip olduğu en büyük güç kendisi. Kontrolü tamamen elinde ve ÜCRETSİZ! Aslında biz de bunun farkında olarak yola koyulmuştuk. Tohum attık, tam zamanında ve uygun şartlarda attığımız tohumlar hemen yeşerdi. Gerekmeden önce davrandık, erken attığımız tohumlar ise şimdi yeşeriyor ve öğrendik ki gerekmeden önce attıkların çok daha samimi bir güvene istinaden yeşeriyor. Çünkü karşı taraf senin hala ayakta olduğunu görüyor, o günkü halinle bugünkü halimiz arasındaki farkı görebiliyor ve onlarsız da var olabildiğini anlıyor.
Yani demem o ki hayatta hep gerek duyduğunda aksiyon alma, geç kalmış olursun. Her zaman bütçene göre tohum at, ancak tohumlar yeşerdiğinde büyürsün.
Gelecekteki Onur’a notlar…
13.01.2023
Erdem der ki
Çok ifade etmişsin başarınızı yolunuz açık olsun