Mira, özellikle 1.5 yaşına girdiği bu dönemlerde çok fazla duygumun ve yönetsel becerilerimin gelişmesine vesile oluyor. Sabır, empati, olgunluk, ısrarcılık gibi girişimcinin sahip olması gereken temel karakter güçlerini kazanmaya gayret etmeme sebep oluyor. Tam da ihtiyacım olan zamanda, 30’larımda… Yine bu dönemlerde okumaktan ve denemekten zevk aldığım bir konu da yapay zeka(AI), özellikle yatarıcı yapay zeka(Generative AI). Öğrendikçe farkettim ki iki konu arasında %100 kolerasyon var.
Hedefim en iyi bildiğim takım sporu olan basketbolu Mira’nın sevmesi. Her hafta sonu yarım saat basketbol sahasına gidiyoruz ve fundamental antremanları yaparak ona basketbolu öğretiyorum. Yaklaşık 1 yaşından beri bu aktiviteyi yapıyoruz. İlk zamanlarda basketbol topu ağır geliyordu ve topu tutarak yürüyemiyordu. 1-2 ay sonra durduğu yerde topu rahat bir şekilde taşımaya başladı. 2-3 ay sonra topu taşıyarak yürümeye başladı. Fakat hala topu elinden atmak istemiyordu çünkü onun için oyun o topu taşımaktı, basketbol değildi. Basketbol algısını açmak için bu zaman diliminde karşısına geçip tek başıma basketbol oynamaya karar verdim ve sadece beni izlemesini sağlamaya çalıştım. İlgiyi daha çok basketbola çekebilmek için Begüm dile beraber oynamaya başladık. Mira 3-4 ay sonra topu elinden bırakmaya ve peşinden koşmaya başladı. Sonra topu yakalayıp tekrar atıyordu. Bırakmak yerine atması için çok uğraşsam da atmaya henüz 1.5 yaşındayken(yeni) başladı. Bu antremanlar neticesinde şu an Mira’yı potaya doğru kaldırdığımda topu potaya atmaya çalışıyor. Top tabii ki potaya henüz yetişmiyor fakat basketbolun ne olduğunu Mira artık biliyor. Ayrıca şu an sitede haftasonları basketbol kursu veriliyor. Genel olarak fundamental antremanı yapılıyor. Mira’nın katılması için girişimde bulundum fakat henüz antremana ayak uyduracak yaşta olmadığı için girişimim başarısız oldu.
Bir prompt mühendisi;
En başta istenileni çok iyi anlamalı. Benim de hedefim çok netti. Mira’nın basketbolu sevmesi.
Elindeki yapay zekanın yeteneklerini ve sınırlarını çok iyi bilmeli. Mira’nın yeteneklerini çok iyi bilmem oldukça zor. Çünkü sadece haftada 2 tam gün görüşebiliyoruz ve en fazla 1 saat basketbol oynayabiliyoruz. Nitekim basketbol kursu için yeterli olmadığını göremeyip kursa gidebileceğini düşündüm ve girişimimde başarısız oldum. Hatta eğer bunu görmemezlikten gelip zorlasaydım belki Mira’nın basketboldan soğumasına sebep olacaktım.
Sıklıkla çıktıyı test etmeli ve yaratıcı fikirlerle olumlu sonuçlar almaya yönelmeli. Bir türlü basketbolun sadece bir topla oynamak olmadığını Mira’ya kabul ettirememiştim. Sonra aklıma karşısında basketbolu oynamak geldi ve basketbolda topla neler yapıldığını gösterme fırsatım oldu.
Ürün ekibiyle ve analistlerle işbirliği içinde olmalı, yardımlaşmalı. Begüm’ün de basketbol oyununa dahil olmasıyla bir işbirliği yapmış olduk ve Mira’nın ilgisini daha çok toplayarak basketbolu daha kısa sürede öğrenmesine vesile olduk ki artık basketbolu öğrenmişti. Topun potaya atılması gerektiğinin farkındaydı.
Sürekli güncel kalabilmeli. Yenilikleri takip ve test etmeli. Biz de her hafta yaptığımız antremanlarda Mira’nın nasıl bir gelişim sergilediğini ve hangi kas gruplarının geliştiğini görmüş olduk. Sonraki antremanlarda bunun bilincinde olarak oyunumuza devam ettik.
Yalın bir dil ve yazma becerisine sahip olmalı. Bu en zor kısım diyebililirim. Ludwig Mies van der Rohe’in dediği gibi ‘Less is more’ .
Evde çocuk varsa bunun gibi bir çok konu olabiliyor. Bu şekilde deneyimlerle zenginleştirildiğinde ise tadı bir başka oluyor.
Görüşmek üzere.
Not: Görsel, Fotor AI Image Generator ile yapılmıştır.
Nihat Güneş der ki
KOLAY GELSİN ONUR’CUĞUM.